Rüzgâr esip geçince
dalından kuruyup
savrulan yaprağı kim bilir,
göz ağlar yürek yanar
çekip giderken insanlar
kimin derinliğini kim bilir
İçimin avlusunda gün gecedir
insanı tanıdıkça söner gözümün feri
dünya döndükçe bürünür kötülüğe
içimde kimi yaralı, kimi ölü
yaşayan bu ölüleri
gözlerimden başka kim bilir
Dost bildiğin olmuş düşman
ne hâl bilen var ne seni anlayan
güven bitmiş, tükenmiş merhamet
kar içinde eriyen kar’ım ben, kim bilir.