28 Şubat sürecinde başörtüsü nedeniyle okula alınmayarak eğitimine ara vermek zorunda kalan Nuray Deşat, 27 yıl sonra af yasasından faydalanarak hayalini gerçekleştirdi. Zorlu yılların ardından yeniden okul sıralarına dönen Deşat, şimdi mezun olmanın heyecanını yaşıyor.
1998 yılında başörtüsü taktığı için eğitim hayatına devam edemeyen Deşat, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “O dönemler çok zor, çok ağır geçti. Okula alınmadık, kampüslere girmemiz engellendi, hatta gezdiğimiz için davalar açıldı. Mecburen okulu bırakmak zorunda kaldım. Ama içimde hep bir ukde kaldı, rüyalarımda bile kendimi okulda görüyordum.”
Uzun yıllar süren hayal kırıklığı ve engellerin ardından çıkan af yasası, Deşat’a ikinci bir şans verdi. Hemen başvurduğunu ve kabul edildiğini belirten Deşat, “Şu anda mezun oluyorum. 27 yıl sonra okulumdan diplomasını alıyorum. Bu fırsat olmasaydı, ne yapardım bilmiyorum. Öğretmenlik yapmak en büyük hayalim,” diyor.
Evli ve iki çocuk annesi olan Deşat, zorluklarla dolu süreci ise şöyle özetliyor: “Patnos’tan Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’ne her gün gidip geliyorum. Ev, iş, çocuklar derken çok zor oluyor ama vazgeçmedim. Eşim en büyük destekçim; bana ‘babanmış gibi’ destek oluyor, Allah ondan razı olsun.”
47 yaşında üniversiteye başlayan Nuray Deşat, çevresindeki bazı olumsuz görüşlere aldırmadan kararlılıkla ilerledi. “Bazıları ‘Ne yapacaksın bu yaştan sonra?’ dedi ama ben hep okulu bitirmeye odaklandım,” diye konuştu.
Deşat’ın en büyük arzusu, öğretmenlik mesleğiyle öğrencilerle buluşmak, onlara bilgi ve sevgiyle dokunmak. “Öğrencilerimle birlikte olmak, onlarla eğlenmek, onlara bir şeyler öğretmek istiyorum. Bu benim en büyük hayalim,” ifadelerini kullandı.
Nuray Deşat’ın hikayesi, 28 Şubat mağdurlarına umut olurken, hayat boyu süren öğrenme azminin de canlı bir örneği oldu.
Yorumlar
Kalan Karakter: