Ağrı merkez Gazi Mahallesi’nde yaşayan Hüseyin Kösedağ, 6 yıl önce 40 tavukla başladığı kanatlı hayvan yetiştiriciliğini bugün 2 bine yakın hayvanla sürdürüyor. Azmi ve çalışkanlığıyla çevresine örnek olan Kösedağ, hem bölge ekonomisine katkı sağlıyor hem de üretime ilgi duyan vatandaşlara ilham veriyor.
Kendi Kuluçka Makineleriyle Üretim Yapıyor
Hayvan sevgisini üretime dönüştüren 35 yaşındaki Hüseyin Kösedağ, kaz, ördek, tavuk ve hindi yetiştiriciliği yapıyor. Tüm üretim sürecini kendi kurduğu kuluçka makineleriyle gerçekleştirdiğini söyleyen Kösedağ, “Yaklaşık 6 yıl önce 40 tavukla başladım. O zaman kendi kendime ‘zengin oldum’ diyordum. Şimdi profesyonel anlamda üretim yapıyorum. İki çıkım ve iki gelişim makinem var, her biri 3 bine yakın yumurta alıyor. Şu anda çiftliğimizde 2 bini aşkın kanatlı hayvanımız var” dedi.
Kösedağ, 5 bin dönümü aşan merasında üretim yaptığını belirterek, “Başta hevesle başladım ama zamanla ticari olarak devam etmeye karar verdim. Yaptıkça daha çok sevdim ve bu işi büyütmeye karar verdim” ifadelerini kullandı.
“Kaz Soğuğa Dayanıklı, Doğu İçin En Uygun Hayvan”
Kaz yetiştiriciliğinin özellikle Doğu Anadolu’nun iklimine uygun olduğunu vurgulayan Kösedağ, bölgedeki üreticilere de bu işe yönelmeleri çağrısında bulundu:
“Kaz, soğuğa en dayanıklı hayvanlardan biri. O yüzden Doğu illerinde bu iş çok verimli. Hem kazın alıcısı fazla hem de bakımı kolay. Merası ve suyu olan herkes bu işi yapabilir. Kars başta olmak üzere çevre illerden toplu sipariş alıyoruz. Şimdilik zarar diye bir şey yok, yapan herkes kazanıyor.”
“Hayvanlarla Aramızda Güçlü Bir Bağ Var”
Hayvanlara sevgiyle yaklaşmanın üretimde en önemli unsur olduğunu dile getiren Kösedağ, hayvanlarıyla arasında özel bir bağ oluştuğunu söyledi:
“Hayvanlar bizi anneleri gibi görüyor. Onlara sevgi gösteriyoruz, onlar da bunu hissediyor. Bazen kesim zamanı geldiğinde kıyamıyoruz. Hayvanlarla iç içe olmak insana huzur veriyor, psikolojik olarak rahatlatıyor. Başında oturup onları izlerken bile mutlu oluyorum.”
İlerleyen dönemde üretimini büyütmeyi hedefleyen Kösedağ, “Seneye 5 bin, hatta 10 bin hayvana ulaşmayı planlıyorum. Kendi çıkardığım civcivleri köylülerime dağıtarak onları da bu işe teşvik etmek istiyorum. Ayrıca kesimhane ve servis araçlarıyla daha profesyonel bir üretim sistemi kurmayı düşünüyorum” dedi.
“Kaz Eti Şifalı ve Ekonomik Değer Taşıyor”
Kaz etinin lezzetinin yanı sıra sağlık açısından da önemli olduğunu belirten Kösedağ, “Kaz eti çok lezzetli ve şifalı bir et. Özellikle yağı bronşite ve astıma iyi geliyor. Kazın neredeyse hiçbir kısmı ziyan olmuyor. Tüyünden işkembesine kadar değerlendirilebilen bir hayvan” diye konuştu.
Üretimi severek yaptığını ifade eden Hüseyin Kösedağ, “Hayvanı severseniz o da sizi seviyor. Bu iş hem kazanç hem huzur sağlıyor. Yeter ki isteyerek yapılsın” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Yorumlar
Kalan Karakter: