Akdeniz iklimi Van Gölü Havzası’nı etkisi altına alıyor
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, Van Gölü Havzası’nda önümüzdeki yıllarda Akdeniz ikliminin görülmeye başlanacağını belirterek, havzada ciddi su sorunlarının yaşanabileceği uyarısında bulundu.
Yayınlanma :
27.10.2025 12:04
Güncelleme :
27.10.2025 12:04
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, Van Gölü Havzası’nda önümüzdeki yıllarda Akdeniz ikliminin görülmeye başlanacağını belirterek, havzada ciddi su sorunlarının yaşanabileceği uyarısında bulundu.
Van Gölü Havzası, 2018-2023 yılları arasında küresel iklim değişikliğinin etkisiyle ciddi su kaybı yaşarken, 2024 yılında önceki yıllara oranla daha fazla yağış almıştı. Ancak son yıllarda havzada Ekim ve Kasım aylarında beklenen yağışların düşmemesi, buna rağmen yağışların Mart, Nisan ve Mayıs aylarına kayması mevsimsel değişimin açık göstergesi oldu. Uzmanlar, bu sürecin havzadaki iklimsel dengeleri kökten değiştirdiğini ve bölgenin giderek daha belirgin bir Akdeniz iklimine doğru evrileceğini belirtiyor. Yaz aylarının her geçen yıl daha kurak geçtiğine dikkat çeken bilim insanları, artan sıcaklık ve buharlaşmanın su kaynaklarını tehdit ettiğini vurguluyor.
"Akdeniz ikliminin hüküm sürmesi bekleniyor"
muhabirine konuşan Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, uzun yıllara dayanan ölçeklendirmelerin, Van Gölü Havzası’nda önümüzdeki 20-25 yıl içerisinde, bir Akdeniz ikliminin yaşanmaya başlanacağını ortaya koyduğunu belirtti. Prof. Dr. Alaeddinoğlu, "Şu anda temel karakteri karasal olan düşük yoğunluklu bir Akdeniz ikliminden söz ediyoruz; ancak önümüzdeki 20-25 yıl içinde bu bölgede daha belirgin bir Akdeniz ikliminin hüküm sürmesi bekleniyor. Akdeniz ikliminin en temel özelliği ise yaz kuraklığıdır. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda yazlarımız çok daha kurak geçecek. Bu durum, havzanın su kaynaklarını, göllerini, akarsularını ve sulak alanlarını ciddi biçimde etkileyecek. Zira bu bölgede yaşanan buharlaşma şiddetli ve gerçektir. Bu da sadece göl ve sulak alanların küçülmesiyle sınırlı kalmayacak; akarsuların önemli bir kısmının kurumasına, yeraltı su seviyelerinin giderek düşmesine yol açacak. Bunun sonucunda ise havzanın tamamında içme, kullanma ve sulama suyunda ciddi sorunlar yaşanacak. Bu sorunlar halihazırda etkilerini göstermeye başlamış durumda ve önümüzdeki süreçte artarak devam edecek" dedi.
"İklim değişikliği yalnızca sürekli bir ısınma anlamına gelmez"
Önümüzdeki 10 yıllar boyunca sıcaklıkların artacağını, buharlaşma şiddetleneceğini, yağış miktarında ise azalma görüleceğini rahatlıkla söyleyebileceklerini ifade eden Alaeddinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bütün bu gelişmeler, havzanın toplam su arzını ciddi şekilde olumsuz etkileyecek. Bu nedenle yapılması gereken, tüm bu değişimleri öngörmek ve buna uygun önlemleri bugünden almaktır. Çünkü burası kapalı bir havza ve su yönetimi doğru yapılmazsa, burada yaşayan yüz binlerce insan yakın gelecekte ciddi su sıkıntılarıyla karşı karşıya kalacaktır."
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: