Doğuştan görme engelli olan ve memur olarak çalışan İlhami Ünal, 5 çocuğundan en küçüğü olan bateri çalan oğlunu kaybetmenin acısını yaşıyor. Oğlunun üniversiteye gitmeyi çok istediğini ve hayat dolu bir genç olduğunu dile getiren Ünal, yaşadığı acıyı ve oğlunun hatıralarını paylaşıyor.
Bir baba olarak, çocuklarının başarılı bir hayat sürmelerini ve hayallerine kavuşmalarını görmek en büyük arzulardan biridir. İlhami Ünal da bu arzularla dolu bir şekilde, oğlunun büyümesini ve başarılı bir birey olmasını görmek istemiştir. Ancak, hayatın beklenmedik dönemeçleri bazen en güçlü arzuları bile boşa çıkarabilir. Ünal'ın oğlu, müziğe olan tutkusuyla biliniyordu. Bateri çalıyor ve müziğin ona verdiği mutluluğu her fırsatta paylaşıyordu. Üniversite hayalleriyle dolu olan genç, hayat enerjisiyle etrafındakilere ilham veriyordu. Ancak, bir kaza sonucu hayatını kaybetmesi, ailesini ve çevresini derin bir acıyla sarsmıştır. Bir baba olarak, İlhami Ünal oğlunun kaybının acısını yüreğinde derin bir şekilde hissediyor. Oğlunun hayat dolu enerjisi ve mücadeleci ruhu, onun için unutulmaz bir hazine olarak kalacak. Ancak, yaşanan bu acı deneyimden ders çıkararak, sevdiklerimizi her anıyla değerli olduğunu hatırlamak ve onlara sevgimizi ifade etmek önemlidir. İlhami Ünal'ın yaşadığı acı, onun için sadece bir baba olarak değil, aynı zamanda bir insan olarak da derin etkiler bırakmıştır. Oğlunun hatıralarını yaşatmak ve onun adını yaşatmak için mücadele eden Ünal, sevgi ve anlayışla çevresine ışık olmaya devam edecektir. Her birimiz, hayatın zorluğu ve belirsizliği karşısında sevdiklerimize daha fazla zaman ayırmalı ve onların yanında olduğumuzu hissettirmeliyiz. İlhami Ünal'ın yaşadığı acı, bize sevginin ve birlikteliğin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: