Leyla Aydemir davasında yeni gelişme: Yargıtay, ses kayıtları nedeniyle beraat kararını bozdu
Ağrı’da 2018 yılında kaybolduktan günler sonra dere kenarında ölü bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir’in davasında yeni bir gelişme yaşandı. Yargıtay, sanıklar hakkında verilen beraat kararını, dosyaya sonradan sunulan ses kayıtlarının dikkate alınmaması ve eksik araştırma yapılması nedeniyle bozdu.
Yayınlanma :
23.08.2025 18:02
Güncelleme :
23.08.2025 18:02


Ağrı’da 2018 yılında kaybolduktan günler sonra dere kenarında ölü bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir’in davasında yeni bir gelişme yaşandı. Yargıtay, sanıklar hakkında verilen beraat kararını, dosyaya sonradan sunulan ses kayıtlarının dikkate alınmaması ve eksik araştırma yapılması nedeniyle bozdu.
Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 2021 yılında sanıklar Ayşe A., Besim D., Hatun D., Mehmet Ali A., Musa A., Yıldırım A. ve Yusuf A. hakkında "nitelikli kasten öldürme" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçlarından beraat kararı vermişti. Kararın istinaf incelemesini yapan Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi ise beraat kararlarını onamıştı. Ancak Yargıtay, dosyada eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle bu kararı bozdu. Kararda, olayla ilgili bazı sosyal medya paylaşımlarının kim tarafından yapıldığının araştırılmadığı ve bir CD kaydında yer alan kişilerin tespit edilmediği belirtildi.
"Ses kayıtları dosya için hayati önem taşıyor"
Leyla Aydemir’in ailesinin avukatı Erdoğan Tunç, Yargıtay’ın bozma kararının gerekçesini 2021 yılında dosyaya sunduğu ses kayıtlarının oluşturduğunu söyleyerek, "Yargıtay Birinci Ceza Dairesi geçen ay verdiği kararda Leyla Aydemir davasının yeniden görülmesine karar verdi. Bu kararın sebebi, dört yıl önce dosyaya sunduğum iki adet ses kaydıydı. Bu sonradan dosyaya sunduğum ses kayıtlarında çok önemli bilgiler yer alıyordu. Bu bilgilerde arama çalışmaları sırasında AFAD ekibinden bir kişinin Leyla’yı canlı olarak bulmuş olabileceği, daha sonrasında sanıklardan birinin kendisine müdahale ettiği ve konunun kapatıldığına dair ifadeler bulunuyor. Yerel mahkeme bu kayıtları hukuka aykırı delil olarak görmüştü. Ancak Yargıtay bu kararı hatalı ve hukuka aykırı buldu. Dolayısıyla bu ses kayıtlarında geçen AFAD görevlisinin konuyla ilişkisinin aydınlatılmasını istedi. Bunun üzerine dosya yeniden Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne geldi. Eksik kalan araştırmalar tamamlanarak yeniden bir hüküm kurulacak. Sanıklar ile olayın gerçekleşmesi esnasında çalışmalara katılan AFAD görevlileri arasında o ses kayıtlarında geçen durumun aydınlatılması dosya için hayati önem taşımaktadır" ifadelerine yer verdi.
Tunç, ses kayıtlarının içeriğine ilişkin de şunları söyledi:
"Bu kayıtlara bakacak olursak iki önemli şey görüyoruz. Birincisi, Leyla’nın bir kilerde tutulmuş olduğu ve ağlama seslerinin duyulduğu. Bunun üzerine AFAD görevlisinin bunu fark ettiği ve olay yerine gittiği, bu esnada sanıklardan birinin ‘Biz nasıl olsa bırakacağız, köy abluka altında olduğu için bırakamıyoruz. Çocuğa zarar verme niyetimiz yoktur’ şeklinde sözlerle AFAD görevlisini ikna ettiği iddia ediliyor. Ses kaydının devamında başka bir AFAD görevlisi ‘Bizimkiler ilk gün bulmuşlar ama bırakacaklarını düşünerek olaya müdahale etmemişler’ beyanında bulunuyor. Bu kayıtların incelenmesi, ilgili kişilerin tespit edilmesi, tanık olarak dinlenmesi ve gerekli soruşturmanın yapılması gerekir. Bu deliller, dosyadaki mevcut delil durumuna eklendiğinde sanıkların cezalandırılmasını temenni ediyoruz."
"Anne Şükran Aydemir hiçbir zaman şikayetinden vazgeçmedi"
Avukat Tunç, kamuoyunda yanlış bilinen bazı hususlara da değinerek, "Birincisi, anne Şükran Aydemir hiçbir zaman şikayetinden vazgeçmedi. Davanın başından beri tutarlı ve kararlı bir biçimde şikayetçi oldu ve davanın görülmesi konusunda ısrarcıdır. İkinci olarak, Leyla’nın cinsel istismara uğradığına dair bazı haberler yer almaktadır. Ancak dosya kapsamındaki raporlar cinsel istismar bulgusunun olmadığını göstermektedir. Dolayısıyla yeni bir durum oluşana kadar dosyada cinsel istismarın olmadığını kabul etmemiz gerekiyor" dedi.
"Adalet umudumuz tazelendi"
Sanıkların yurt dışına çıkış yasağının halen devam ettiğini belirten Tunç, "Sanıkların bir koordinasyon halinde bu süreci yürüttüklerine dair bilgilerimizi mahkemeye sunduk. Bunların tamamı yeniden yargılanacak ve tamamı ya da bir kısmı ceza alacaktır diye düşünüyoruz. Yargıtay’ın bu dosyayı bozmasının en önemli sebebi, 2021 yılında sunduğum ses kayıtlarıdır. Eğer bu kayıtlar olmasaydı dosya Yargıtay’da onanacak ve bütün sanıklar beraat edeceği için dosya faili meçhul bir cinayet olarak kalacaktı. Bu kayıtlar sayesinde dosyanın yeniden görülmesi, delillerin değerlendirilmesi ve soruşturmanın genişletilmesi mümkün oldu. Bu sayede adalet umudumuz tazelenmiştir. Çabamız ve hukuki mücadelemiz devam edecektir" ifadelerini kullandı.
Dava dosyası, yeniden yargılama yapılmak üzere Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Yeni duruşma tarihinin adli tatilin ardından belirlenmesi bekleniyor.

Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: