Urartu medeniyetine ait tonlarca ağırlıktaki dev bazalt taşlardan örülmüş surlara entegre edilmiş, dikdörtgen avlulu anıtsal bir giriş yolu sitadel (yukarı şehir) alanına ulaşımı sağlayacak şekilde gün yüzüne çıkarıldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı izinleri ve Cumhurbaşkanlığı kararıyla bu yıl "Geleceğe Miras" projesine dahil edilen kazı çalışmaları, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sabahattin Erdoğan başkanlığında yürütülüyor.

Kazılarda elde edilen bulgular, kalenin benzersiz bir savunma sistemine sahip olduğunu gösteriyor. Doç. Dr. Sabahattin Erdoğan, keşfedilen giriş yolunun mimari önemini şu sözlerle vurguladı:
Giriş yolu, yaklaşık 10 metre yüksekliğinde ve 4 metre genişliğindeki surlara ustalıkla entegre edilmiş durumda. Bu surlarda kullanılan her bir taş bloğun boyutunun yaklaşık 2 metreye ulaştığı tespit edildi.
Doç. Dr. Erdoğan, "Bu ölçekte taşlara başka Urartu kalelerinde rastlamıyoruz. Van Kalesi'ndeki taşlardan bile daha büyükler. Bu durum kalenin askeri önemini net bir şekilde ortaya koyuyor" dedi.
Giriş yolu, Urartu mühendisliğinin tipik özelliği olan akslı (dolaylı) bir geçiş sistemine sahip. Bu mimari düzenleme, dışarıdan gelebilecek olası bir saldırıyı kontrol altına alarak kalenin savunmasını maksimize etmeyi amaçlıyor.

Körzüt Kalesi'nde devam eden çalışmalar, sadece anıtsal girişi değil, aynı zamanda Urartu dönemine ait zengin bulguları da ortaya çıkardı. Bugüne kadar; Haldi Tapınağı başta olmak üzere iki tapınak yapısı, İki taş blok üzerine yazılmış 6 sıra çivi yazılı tabletler, Çok sayıda ok ucu, bronz bilezikler ve kırık yazıt parçaları, Orta Çağ dönemine ait sikkeler ve seramik kalıntıları bulundu.
Kazı çalışmalarının iki etap halinde sürdüğünü belirten Doç. Dr. Erdoğan, ilk etapta Haldi Tapınağı'nın ve ona bitişik yeni surların, ikinci etapta ise kalenin kuzeydoğu köşesinde yer alan bu özgün giriş yolunun tespit edildiğini ifade etti.
Yorumlar
Kalan Karakter: