Patnos'un tarihi değerlerinden olan Köseler Köyü'ndeki kümbet ve çevresindeki mezarlık, yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Patnos'a yaklaşık 38 km uzaklıktaki Köseler Köyü'ndeki tarihi kümbet ve mezarlık, kaçak kazılar yüzünden bir kısmı yıkılmış ve bir kısmı ise tahrip edilmiş durumda. Tarihi kümbetin, Erciş'in Çatakdibi Köyü'nde ve Çaldıran'da bulunan kümbetlerle benzerliklerinden dolayı XV. yüzyıl Karakoyunlu dönemine ait olduğu tahmin edilmektedir.

Erciş'teki kümbet de definecilerin kaçak kazıları yüzünden büyük hasar görüp yıkılmış, Van Valiliği tarafından restore edilerek eski ihtişamına kavuşturulmuştur.
Köseler Köyü'ndeki tarihi kümbetin de restorasyon çalışmaları yapılarak eski ihtişamına kavuşturulması gerekmektedir.
Yüzey Araştırmaları ile Tanınan Fatih Nüvedan Buluş Köseler Köyü'ndeki tarihi kümbeti şöyle kaleme almaktadır.
Patnos’un güneyinde, ilçe merkezine 38 km. uzaklıkta, Süphan Dağı
eteklerinde bulunan Köseler Köyü küçük bir köy yerleşimidir . Köyün
güney batısında bulunan tarihi mezarlık oldukça geniş bir alana yayılmıştır.
Ortasından Taşkın Köyü’ne giden yolun ikiye ayırdığı mezarlıkta bulunan mezarlar
ve türbe büyük ölçüde tahrip olmuştur.
Köseler Köyü Türbesi: Mezarlığın kuzeydoğusunda, Taşkın
Köyü’ne giden yolun yanında bulunan türbenin büyük bir bölümü yıkılmış
durumdadır. Yapım kitabesi bulunmadığından kime ait olduğu
bilinmeyen türbe mimari özellikleri bakımından Erciş ve Çaldıran çevresinde
örneklerine rastladığımız Karakoyunlu dönemi XV. yüzyıl türbeleri
ile aynı dönemlerde yapılmış olması gerekir.

Türbe dıştan sekizgen içten dairesel planda ele alınmıştır. Dolgu
duvar tekniğinde inşa edilen türbenin sadece doğu duvarının bir bölümü günümüze ulaşmış, diğer duvarları zemin seviyesinin biraz üzerinden itibaren yıkılmıştır.
Kalan izlerden anlaşıldığı kadarıyla giriş kısmının kuzey yönde bulunması gerekir.
Planına göre üzerinin içten kubbe, dıştan sekizgen piramidal külah ile örtülü olması
muhtemeldir. Türbenin içerisi tamamen kazıldığı ve duvar yıkıntıları ile dolduğu
için cenazeliğinin olup olmadığı anlaşılmamaktadır. Krem ve kırmızı tüf taşlarının
kullanıldığı yapıda oldukça düzgün bir kesme taş işçiliği görülmektedir. Dışardan
sade bir görünümü olan türbenin iç kısmında altta kırmızı taĢlardan bir kuşak üstte
ise birer atlamalı yerleştirilen kırmızı taşlarla hareketlilik sağlanmıştır. Türbenin
doğu cephesindeki bir taĢ üzerinde yer alan bir monogram dikkat çekmektedir
Tarihi mezarlıkta yer alan mezarlar sağa sola dağılmış
durumdadır. Sandukalarının büyük bir bölümü toprak altında kalmış ve üzerlerinde
hiçbir bezemenin görülmediği mezarlar yekpare kırmızı tüften yapılmış olup,
ölçüleri 1.00 x 0.35 m. ile 1.18 x 0.45 m. arasında, yükseklikleri 0.27 m. ile 0.30 m.
arasında değişmektedir. Tespit edebildiğimiz mezarlar tipolojik olarak “Şâhidesiz
Sanduka Tipi” mezarlar grubuna girmektedir. Kendi içerisinde üç gruba ayrılan
mezarlardan birincisi dikdörtgen kaideli üzeri yarım silindir biçimli sandukalar, ikincisi üzeri gemi teknesi formunda sandukalar üçüncüsü
ise üzeri prizmatik formlu sandukalardır.
Yorumlar 1
Kalan Karakter: