Ağrı’da, tarihi İshak Paşa Sarayı bu kez bir sergiye değil; savaşın, göçün ve çocukların yarım kalmış hikâyelerine ev sahipliği yaptı. Fotoğraf sanatçısı Hilal Bayar’ın uluslararası projesi “Zeytindağı Çocukları” adlı fotoğraf sergisi, 3-10 Haziran tarihleri arasında Ağrılı sanatseverlerle buluşuyor.
Açılışta konuşan Ağrı Valisi Mustafa Koç’un eşi Neslihan Gül Koç, serginin yalnızca bir sanat etkinliği olmadığını vurgulayarak, “Bu sergi, yaşamdan koparılan o küçücük yüreklerin anısını yaşatmak için atılmış bir adımın ötesinde, insanlığın yüreğinde açılan derin bir yaranın da tanıklığını yapmaktadır,” dedi.
Koç, sanatın kimi zaman yas tutmanın, kimi zaman da unutmamanın en zarif yolu olduğuna işaret ederek, “İshak Paşa Sarayı’nın asırlık duvarları, bugünden itibaren bu çocukların hikâyelerine tanıklık edecek,” ifadelerini kullandı.
“Bu Bir Sergi Değil, Tanıklık”
Serginin mimarı fotoğraf sanatçısı Hilal Bayar, İshak Paşa Sarayı’ndaki açılışta duygularını şu sözlerle dile getirdi:
“Şu an Tarihi İshak Paşa Sarayı’ndayız. Benim için yaptığım projeler arasında yine çok anlamlı bir gün. Zeytindağı Çocukları zaten çok özel bir proje. Tarihi bir mekanda yer almak da ayrıca bir anlam katıyor. Proje içerisinde proje olması da dokuyu daha da zenginleştiriyor. Bugün sadece bir fotoğraf sergisi değil, zaten böyle bir soykırıma fotoğraf sergisi demek bu çocuklara haksızlık olur. Bunlar Filistinli çocuklarımızın acılarına tanıklık eden belgeler.”
Bayar, sergide 55 eserin yer aldığını, bunlardan 5’inin Filistinli kız çocuklarına ait kara kalem çalışmalar olduğunu belirtti. Ancak projenin kalbinin başka bir yerde attığını da özellikle vurguladı:
“Bugün Ağrı’da büyük bir sosyal sorumluluk projesi yaptık. Gençlerimizi, çocuklarımızı sergiyle buluşturduk. Gençlerimizin duygu ve düşünceleri benim için çok önemliydi.”
Serginin bir durak değil bir yolculuk olduğunu ifade eden sanatçı, “Zeytin Dağı Çocukları uluslararası bir proje. Türkiye’de çeşitli şehirlerde yapıldı, buradan sonra Katar’da devam edeceğiz. Burada gördüğünüz bütün eserleri ben kendim çektim. Fotoğraf benim için sadece bir araç. Orada çocuk acılarını ifade ederken siz sadece bir kameraya tanıklık edemiyorsunuz,” dedi.
“Bir Sanatçının Sessiz Çığlığı”
Bayar, projeye dair en çarpıcı gerçeği ise şu cümleyle paylaştı:
“Yaptığım her sergide Filistin’de soykırımda öldürülen insanların sayısının daha da arttığını görüyorum. Son sergimi İstanbul’da yapmıştım ve 34 binlerdeydi ölü sayısı. Şu an 54 bin… Korkunç bir rakam. O yüzden bu bir fotoğraf sergisi değil. Bu, Filistinli çocuklarımızın, Suriyeli çocuklarımızın, dünyadaki bütün savaş çocuklarının, göç çocuklarının acılarının yankısı.”
Hilal Bayar, özellikle gençleri sergiye davet ederek farkındalık yaratmayı amaçladığını vurguladı:
“Böylesi uluslararası bir projenin Ağrılı çocuklarımızın ayağına kadar gelmişken, görmeden hayatlarına devam etmelerine üzülürüm.”
“Zeytindağı Çocukları” sergisi, yalnızca birer sanat eseri sunmuyor; aynı zamanda savaşın gölgesinde büyüyen çocukların sessiz çığlıklarına ortak olma çağrısı yapıyor. İshak Paşa Sarayı’nın taş duvarları arasında yankılanan bu sessizlik, izleyicilerine yalnızca bakmayı değil, görmeyi ve hissetmeyi öğretiyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: