Sinan Ateş Cinayetinde Savcı Krizi: Soruşturmanın Süregelen Belirsizliği

Türkiye'de Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in cinayetiyle ilgili yürütülen soruşturmada, savcı krizi adeta bir dizi gibi devam ediyor. Cinayetin ardından başlatılan soruşturmanın seyri, savcı değişiklikleri ve soruşturmanın uzamasıyla birlikte belirsizliklerle dolu bir hal almış durumda. Son olarak, soruşturmayı yürüten savcı Ayhan Ay'ın görevden alınması, tutuklu şüphelilerin tahliye olma riskini gündeme getirdi.

Savcı Ayhan Ay'ın Görevden Alınması: Ankara Cumhuriyet Savcısı Ayhan Ay, sağlık gerekçesiyle izinden dönmesinin ardından, Sinan Ateş cinayeti dosyasını geri alamadı ve yetkileri kaldırıldı. Bu durum, soruşturmanın seyrinde yeni bir belirsizlik yarattı ve tutuklu şüphelilerin Temmuz 2024'te tahliye olma riskini artırdı. Cinayet dosyasının Ay'dan alınmasının ardında, daha önce yaşanan savcı değişikliklerinin etkisi olduğu düşünülüyor.

Savcı Değişiklikleri ve Soruşturmanın Seyri: Sinan Ateş cinayeti soruşturması, başlangıcından itibaren bir dizi savcı değişikliğiyle karşı karşıya kaldı. İlk olarak soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Ayhan Ay, izne çıkarıldıktan sonra dosyanın başına geçen Cumhuriyet Başsavcı Vekili Durdu Özer ve Cumhuriyet Savcısı Durmuş Ali Özcan, ardından da Savcı Ayhan Ay'ın geri dönmesiyle birlikte soruşturma dosyasını ellerinde tuttu. Ancak sürekli değişen savcılar ve süren soruşturma, belirsizliklerin artmasına neden oldu.

Soruşturmanın Uzaması ve Tahliye Riski: Soruşturmanın uzaması, Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre tutuklu şüphelilerin tahliye olma riskini doğurdu. Özellikle ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçlarda tutukluluk süresi en fazla 1 yıl 6 ay olarak uygulanabiliyor. Bu sürenin dolmasıyla birlikte tutuklu şüphelilerin tahliye edilme ihtimali ortaya çıkıyor. Ancak iddianamenin henüz yazılmamış olması ve soruşturmanın tamamlanmamış olması, bu sürecin belirsizliğini artırıyor.

Sinan Ateş cinayeti soruşturması, savcı değişiklikleri ve soruşturmanın uzamasıyla birlikte belirsizliklerle dolu bir hal almış durumda. Tutuklu şüphelilerin tahliye olma riski, soruşturmanın hızla sonuçlandırılması gerekliliğini ortaya koyuyor. Ancak yaşanan savcı krizi ve süregelen belirsizlikler, adaletin sağlanması ve cinayetin aydınlatılması sürecini olumsuz etkiliyor.