Orta Doğu’da İsrail ile İran arasındaki gerilim, 13 Haziran 2025’te İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine ve askeri üslerine yönelik “Yükselen Aslan Operasyonu” adlı saldırılarıyla yeni bir boyut kazandı.
İran’ın misilleme olarak Tel Aviv ve Hayfa gibi İsrail kentlerine 370’ten fazla balistik füze fırlatması, bölgedeki tansiyonu zirveye taşıdı. Çatışmaların 7. gününde, her iki taraf da ağır kayıplar verirken, bölgesel istikrar ciddi şekilde tehdit altında. Türkiye, bu krizde hem güvenlik politikalarını güçlendiriyor hem de diplomatik arenada aktif bir rol oynuyor.
İran’ın Füze Saldırıları ve İsrail’in Misillemeleri
İran, İsrail’in saldırılarında Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami ve 9 nükleer bilim insanı dahil 224 kişinin öldüğünü duyurdu. Buna karşılık, İran’ın Tel Aviv’e yönelik füze saldırılarında 24 İsrailli hayatını kaybetti, 592 kişi yaralandı. İran’ın Fettah-1 hipersonik füzesini ilk kez kullanması, İsrail’in hava savunma sistemlerini zorladı. İsrail ise Tahran’daki nükleer arşivler, petrol depoları ve füze üretim tesislerini hedef alarak İran’ın askeri kapasitesine darbe vurmayı sürdürüyor. İsrail Başbakanı Netanyahu, “İran’ın nükleer tehdidini ortadan kaldıracağız” derken, İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, “Siyonist saldırganlık devam ederse daha sert yanıt vereceğiz” açıklamasıyla rest çekti.
Türkiye’nin Güvenlik ve Diplomasi Hamleleri
Türkiye, çatışmanın bölgesel yayılma riskine karşı sınır güvenliğini artırma yoluna gitti. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, İran sınırında incelemelerde bulunarak, olası mülteci akınlarına ve sınır ihlallerine karşı önlemlerin güçlendirildiğini belirtti. Bakan Güler, “Sınırlarımızda her türlü tehdide karşı hazırız” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, “Türkiye’ye saldırmayı kimse aklının ucundan geçiremeyecek” diyerek, yerli balistik füze projesi CENK’e vurgu yaptı. CENK, Türkiye’nin uzun menzilli füze kapasitesini artırarak caydırıcılığını güçlendirmeyi hedefliyor. Erdoğan’ın bu açıklaması, hem iç kamuoyuna hem de bölgesel aktörlere net bir mesaj olarak değerlendiriliyor.
Türkiye, diplomaside de aktif bir rol üstleniyor. TBMM, 17 Haziran’da İsrail’in İran’a yönelik saldırılarını kınayan bir tezkereyi oybirliğiyle kabul etti. Tezkerede, uluslararası toplumun hukuka ve diplomasiye dayalı sorumluluk alması gerektiği vurgulandı.
Yorumlar
Kalan Karakter: