Unutulan Kültürümüz , Oyunlarımız Nerede, Folklorumuz Kimin Umurunda?

Bayram geliyor, törenler yapılıyor, sahneler hazırlanıyor… Ama dikkat ettiniz mi? Ne halay var, ne folklor, ne de yöremizin o kadim oyunları! Peki neden?
Bu kadar düğünle, halayla iç içe yaşayan bir memlekette, kültürümüzü temsil eden folklor ekiplerinin sahnede olmaması nasıl bir eksikliktir, nasıl bir ihmaldir?
Bayramlar, Törenler…Milletlerin kimliğini, geçmişini ve kültürünü yaşatan en güzel anlardır. Ancak son yıllarda dikkat çekici bir eksiklik göze çarpıyor: Ne yazık ki artık bu anlamlı günlerde yöremizin folklor ekiplerini göremiyoruz. Halk oyunlarımızın o coşkulu ritimleri, halayların birleştirici enerjisi tören alanlarından birer birer çekiliyor.
Oysa biz öyle bir coğrafyanın insanıyız ki, düğünümüzde halay, cenazemizde ağıt, bayramımızda sevinç aynı yüreğin farklı ritimleridir. Beş ay önce Türkiye folklor birincisi Ağrı ilimizden çıkmışken, böylesine zengin bir kültürün temsil edilmemesi gerçekten düşündürücü. Bu topraklardan çıkan başarı, sadece bir kupa değil; yörenin ruhunun tescili anlamına gelmeliydi.
Folklor sadece bir dans değildir, bir kimliktir. O, geçmişin ayak izini bugüne taşıyan bir mirastır. Her figür bir hikâye, her adım bir kültür belgesidir. Bu nedenle bayramlarda, kutlamalarda yöremizin oyunlarını görmek sadece estetik bir detay değil, kültürel bir sorumluluktur.
Bu kadar halayla, düğünle,  yoğrulmuş bir bölgede; çocuklarımızın, gençlerimizin kendi yöresine ait oyunları sahnede izlemesi, aidiyet duygusunu güçlendirir. Halk oyunları sadece sahnede değil, toplumun belleğinde de yaşar.
Buradan yetkililere seslenmek gerekiyor:
Bu eksikliği artık görmezden gelmeyin. Artık bu ayıbı ortadan kaldırın.
Kültürümüzü temsil eden folklor ekiplerimizin yeniden sahnelere, meydanlara, kutlamalara dönmesi için adım atalım. Çünkü folklor yaşarsa, kimliğimiz de yaşar. Folklor ekiplerimizi, yöre oyunlarımızı yeniden bayramların, törenlerin, kutlamaların merkezine alın. Çünkü bu halkın kültürü, bir dosyada değil; meydanda, sahnede, halayda yaşar.
Kültürüne sahip çıkmayan toplum, geçmişini kaybeder; geçmişini kaybeden toplumun ise geleceği olmaz…