Ağrı’nın Hamur ilçesinde Aladağ eteklerinde yetişen doğal bitkileri değerlendiren 60 yaşındaki Hanım Kotan, topladığı kantaron çiçeklerinden geleneksel yöntemlerle yağ üretiyor. Kotan’ın binbir derde deva olarak bilinen kantaron yağı, hem bölgede doğal şifa arayanların tercihi oluyor hem de geçim kaynağına dönüşüyor.
Yaz aylarında ailesiyle birlikte Aladağ yaylalarına çıkan Hanım Kotan, burada kurduğu barakada arıcılıkla uğraşan eşiyle birlikte doğanın sunduğu nimetleri değerlendiriyor. Doğal ortamda, zirai ilaç ve kimyasallardan uzak yetişen kantaron bitkilerini sabahın erken saatlerinde toplayan Kotan, bu çiçekleri zeytinyağı içinde güneşte bekleterek geleneksel yöntemle kantaron yağı elde ediyor.
Doğal yöntem, yüksek fayda
Hanım Kotan’ın ürettiği kantaron yağı; cilt yaralarından yanıklara, mide rahatsızlıklarından romatizmal ağrılara kadar birçok rahatsızlığa iyi geldiği biliniyor. Kotan, “Çocukluğumuzdan beri annelerimizden öğrendiğimiz şekilde yapıyoruz. Hiçbir katkı maddesi yok. Bu yağı hem satıyoruz hem de evde kullanıyoruz. Şifasını bilen çok kişi var” diyerek üretimin tamamen doğal ve geleneksel olduğunun altını çiziyor.
Kırsalda kadın emeğiyle üretim
Devlet desteğiyle başladıkları arıcılıkla birlikte kantaron yağı üretimini de aile ekonomisine katkı sunmak için değerlendiren Kotan, özellikle kadınların kırsalda üretime katılmasının önemine de dikkat çekiyor. “Yaylada boş durmak yok. Allah’ın verdiği bu nimeti değerlendirmek lazım” diyen Kotan, üretim yapmanın hem ekonomik hem de manevi açıdan kendisine güç verdiğini ifade ediyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: