Gecenin bir yarısı,
Çocuğunuz elinde boş bir tabakla
Ağlayarak uyandırdı mı sizi hiç?
“Baba… Karnım aç…”
dedi mi o titrek sesiyle?
Bebeğinizin ilk patiğini elinize aldığınızda
Doldular mı gözleriniz?
Minicik ayaklarını düşündünüz mü hiç…
Yürüyüp gideceği yolları?
Peki ya sonra?
Aynı büyüklükte bir başka patik…
Ama bu kez ayaksız.
Çünkü bazı bebeklerin ayakları yok artık,
Bazılarının annesi yok,
Adım atacak yolları da.
Yiyecek malzemesi götürmek için gittiniz mi hiç?
Kurşunlara geldiniz mi?
Yemek yerine kurşun yediniz mi?
Siz, un markaları arasında karar veremezken,
Hiç toprağa karışmış kumdan un yediniz mi?
Çocuğunuzu son kez aldınız mı kucağınıza…
O sıcacık teni
Yavaş yavaş soğurken,
Gözlerindeki ışık sönerken
Hiçbir şey yapamamanın acısını yaşadınız mı?
Bir şey yapamamak…
Ne zordur, bilir misiniz?
O an, dünya durur sanırsınız…
Ama durmaz.
Hiçbir şey durmaz.
Sadece siz kalırsınız.
Acınız kalır.
Elinizde cansız,
Aç, susuz bir çocuk kalır…
Yorumlar
Kalan Karakter: